Siirler.Biz

Al Senin Olsun

04.04.2011

Al senin olsun
Terlesin kelebekler şehri yüzünde
Anka’nın beyaz gülleri
Öksüz bir çocuğun gümüş kokulu düşleriyim
Sofrasında hüzün, ikramında ateş
‘’Düşler sokağının’’ aşk meyhanesinde
Sönmeye mühürlü
Har’ında titreyen külleriyim
Varsın, değmesin dağlarıma ‘’mihriban sultanı güneş’’
Hislerime demirlemeyen
Asumanın yedi renginde yitip giden
Gökkuşağının siyah gözleriyim
Aldanırsan esmerliğine
Bir gece vakti
Dokununca ayazın elleri
Gözlerine ölüm gibi düşerim
Bil ki, şakağıma umarsızca serpilen
Kar desenli
Yıldızların gülüşleriyim
Gel de boğdur dudaklarında
Al senin olsun

Islak satırlar arasında
Adsız denizlerin dalgalarında yüzen mahşer
Hasreti vurmuş kıyılara
Sevda yorgunu, narçiçeğim
Gülmeyi buzullarda unutmuş izsiz yaralı bir güneş
Issız dağ başı serinliğim
Üfürdüm tozunu anılarımın
Atlasımın deltasına tespih taneleri gibi dağılan
Yaşanmamış günlerim
Bir zamanlar
Gül iken, kül olan sevincim
Al senin olsun

Heybesinde hüzün
Dörtnala koşan mor bir atın yelesinde
Titreyen ateş böceğim
Mermerinde nal sesleri
Kırılan hayallerim
Fırtınayla fingirdeşen dudaklarım
Gözlerimde dondurulmuş ay ışığına
Söyle, ben ne diyeceğim
Kum saatiyle söyleşirken
Yüzümde karanlık dağların
Paslı gece uykusunda
Eylül bakışlı
Çamur renkli gözlerim
Yalnızlık tarlasında gezgin
Harman sarısı
İkindiye uzanan gölgelerim
Hücrem şimdi çırılçıplak
Antlara, en soylu acılara giydirdiğin gömleğim
Al senin olsun

Ramazan Boran

Etiketler:

Yorumlar
  1. ecrinkiz dedi ki:

    böyle bir siirden etkilenmemek ne mümkün!!yüregine emegine saglik