Siirler.Biz

İs T a N B u L

20.10.2010

İs T a N B u L
İlahi bir şiir gibisin baştasın yakut taç olmuş
Seni almak için çağlar bir biriyle yarışıyormuş
Taşlar eskimiş mermerler aşınmış sen delikanlısın
Surlarda Ulubatlı Hasan sanki sancak taşıyormuş

Kollarında denizler uyuyor hasret bitti seninle
Eyüp Sultanda yoksullar gezer tok güvercinlerinle
Ramazanda mahya kurulur minareden minareye
Eğlenceler olur kumpanyalar gelirdi gülhaneye

İstanbul nadide saraylardır gizemli camilerdir
Kapalı çarşı mısır çarşısının piri Ahilerdir
Şehitler gaziler evliyaların şehridir İstanbul
Tarlabaşında dağıtmıştır da kendini derbederdir

Ortaköy Beylerbeyi oturmuş bir biriyle bakışır
İmanımızı titreten ezanlar çanlara karışır
Bütün insanlık bir araya gelir burada buluşur
Bu dünyada gurur ve naz bir tek İstanbul’a yakışır

Sen dünya güzelisin boğazına gerdanlık takmışlar
Nazarlar değmesin diye sana kara büyü yapmışlar
Mahmut Paşa’da canı çıkar yükü çekemez hamalın
Tramvay geçmişe gider fayton dedikodudan bıkar

Haydar Paşa’da gelen giden gurbet hasrete karışır
Küçüksü mahzun Eminönü ayakları hep çıplaktır
Daha bu sabah seherde denizle muhabbet etmişte
Balıkçılar elleri nasırlı dudakları çatlaktır

Gece başka alem her köşede binlerce sır saklanır
Sabah olunca mahlukat mutlak affa uğrar aklanır
Güzelliğin ortada sanki çeşmelerden akan sebil
Çamlıca’dan guruba bak gökler gümüş kaplanmış bakır

İstanbul bazen kısmet olmuş bir martının ağzındadır
Boğaza nazır gecekondunun o yer sofrasındadır
Bir bakmışsın ki iskelede bir masumun oltasında
Eylülde palamut olmuş eski pazar çantasındadır

İstanbul’un bağrı pek bir yanıktır yüreği yufkadır
Salı pazarında belki Halim paşa yalısındadır
İstanbul bu nerede olacağı hiç belli olmaz ki
Kız kulesi gibi kala kalmış deniz ortasındadır

Unutulmuş bir tarih buldum şu eski köhne konakta
İstanbulludur dünkü çocukta şu ihtiyar bunakta
Asma köprülerden o yana bu yana İstanbul geçer
Metrodan İstanbul iner İstanbul biner her durakta

İstanbulludur Beyoğlu, Bakırköy, Sirkeci,Balat’ta
Vakit gece yarısını geçmiş o hala horlamakta
Uyanmışta erkenden yıkanmış taranmış hazırlanmış
Sabah baktım İstanbul yeni doğmuş yatıyor kundakta

Guruba kırk ikindi karışır duruşun cihan değer
Neler gördün ne medeniyetler yaşamışsın sen meğer
Camiler minarelerle el açmış sanki yakarıyor
Evliyalar vecd içerisinde ibadet etmekteler

Bu ilahi ihtişamda hadi bir tek şehir daha bul
Açılmıştır semaya iki yakan denizler sana kul
Mimar Sinan ustanın sana o mübarek eli değmiş
Sevsinler diyorum ama kıskanıyorum be İstanbul.

Yaşar Tandoğan Karabulat

Yorumlar
  1. teyfik dedi ki:

    istanbulu guzel tarif etmisin diline saglik bende bir istanbul hayraniyim gurbetci