Siirler.Biz

Seviyorum Diyemedim

30.06.2010

İçim ağlıyordu da bir damla gözyaşı dökemedim. “Seviyorum” diyemedim.
Toprağın kokusunu havanın kokusunu çiçeklerin kokusunu hepsini bir bir çektim içime bir Senin kokundu bilmediğim.
Alâkadar olmadığım ne varsa bildim. Hepsini ezberledim. Yalnızca Sendin bir kelime edemediğim.
Sesini bilmediğim yüzünü görmediğim sadece hayal edebildiğim bir güzelliktin. Dolaşıyordun damarlarımda. Sen sadece kendini anlattığın kadardın.
Bir de Seni içimde büyüttüğüm kadar.
Suskundum.
“Sevdim Seni hem de aklının alamayacağı kadar” deseydim inanır mıydın?
Sen de beni en az benim kadar sever miydin? Of! Yanıyor içim.
Sen böyle gitmemeliydin. Hani ben vazgeçilmezindim.
Hani uğrumda her şeyi göze alırdın?
Hani “Çık gel!” desem en uzak yollardan bana varırdın?
Hani imkânsızlık denen bir şey yoktu? Hani seven her engeli aşardı?
Yeminlerin sözlerin hani? O büyük sevdan nerede hani?
Şaşkındım.
Yıkık ve viraneydim sen gittiğinde.
Gitmezdin! Ya sevseydin ya da yokluğuma dayanamaz gelirdin.
Ama gittin ve ben bakakaldım arkandan.
“Seviyorum” diyemedim.
Yalanların yanlışların hataların ve de pişmanlıkların hepsi Senin olsun gelme!
Gittiğin yer hiç olmadığın dünyamdan daha fazla mutluluk vermeyecek sana bilesin!
Affım yok! Ne sana ne de yaptıklarına.
Vazgeçmiştim.
Rest Çekmiştim.
Savrulmuştum.
Harabe ve yok olmuştum sen gittiğinde.
Yaşamadıklarıma pişmanlık şöyle dursun yaşadıklarıma lanet olsun.
Geri dönme şansımız olsa belki söylerdim.
Tekbir şey kaldı içimde; “Seviyorum” diyemedim k başınaydım.
Âşıktım.
Yanmış ve de kahrolmuştum gittiğinde.Yaşamak bile istemedim.
Ölmeye de cesaret edemedim.
“Seviyorum” diyemedim.
Dur! deseydim kal! deseydim kalır mıydın benimle?
Gitme! Desem dinler miydin beni?
Yok…
Hayır…
Durduracağım bu defa kendimi…
Ve seni…
Çok sonra hesap soracağım.
Ağlayacağım…
Vakti geldiğinde..
Öleceğim…
Hayır…
Bu defa ben senin doğmayan yanınım…
Bu defa böyle aciz kokan benim yanım…
Duyuyor musun?
Evet…
Ve biliyorsun…
Hangi gölgenin şevkatin de ruhumun saklandığını…
Hangi duvarların beni daha çok anladığını…
Hangi sevdama daha çok yaslandığımı…
Sarıldığımı…
Ve her bir göz yaşında nasıl aktığımı…
Gözlerimden okuyorsun…
Dedim ya…
Biliyorsun…
Yok…
Hayır..
Ölmek için değil bu defa isyanım…
Yanımda duruyor senin benden kaçan günahların…
Kabul ettiğim bir davanın eseri şimdi ruhumun dilinde…
Dilinde bir kaç kelime ile birlikte…
Hani o en çok sevdiğin gülüşümün gizeminde…
Sessizliğim de gizledim sevgimi…
Sonra kimsesizliğini…
Unuttuğum bir şey var…
Akıp giden zaman içinde…
Hissettiğim bir kaç cümle var…
Senin bana bıraktığın son bir anı…
Gözlerimde yaş cümlelerde bir dilek var…
Hani o en çok sevdiğin sessizliğim var…
Sessizim şimdi…
Ölümüne sessiz…
Yok…
Hayır…
Gitmedim…
Burdayım…Ve hala dualardayım…
Kanıyorum için için…
Ağlıyor muyum?
Farkında bile değilim…
Yazıyorum…
Akıtabildiğim kadar kanımı… Seni karalıyorum…
Dönüyorum sonra…
Geçmişimde gördüğüm yüzler geliyor aklıma…
Aklım avuçlarımda tuttuğum kalbimin yanında…
Kalbim geçmişinin heyecanı ile…
Hala atmakta…
Hüküm verdim kendime…
Yeminler ettim ard arda…
Ağlamamak ve tekrar tekrar kanamamak adına…
Yalanlarımla yaşayışama…
Her hangi bir umuduma…
Ve kendi aşkıma…
Doğmamak adına… Ve tekrar tekrar dalıp gitmemek umuduma…
Seni yazmaya karar verdim…
Sahi…
En son ne zaman bendin?
Ve sen…
Gerçekten kimdin?
Kanıyor muyum?
Acıyor muyum?
Gidiyor muyum?
Farkında bile değilim…

Etiketler:

Yorumlar
  1. hatice kübra dedi ki:

    tam benlik=)aqzınıza yüreqinize saqlık