uyku;
ölümse...
sen,
uyumadan önce
gülümse...
Fikret Turhan-Yalova,
30.09.2013
Ay: Eylül 2013
Üzün,parça parça alın ömrümden
Aldığınız her parça,aslında yeniden
Doğuruyor beni hayat'a
Hırsla sarılıyorum yeni bir güne
Küllerinden doğan Anka kuşu...
şarkılar söylerdim sana...
kulaklarına varmasa da
bak gözlerime anla...
şiirler okurdum sana...
dudaklarım oynamasa da
bak gözlerime anla...
yaşlarımı dökerdim...
İşlemişim ilmek ilmek adını
Sığmaz yüreğime bendimi aşar
Hiç bir varlık vermez onun tadını
Bu deli gönlümde gönlünce yaşar
Lâl olan dilim hep adını...
aşk;
gözde miydi? ..
seste miydi? ..
aşk;
sende miydi? ...
bende miydi? ...
aşk;
gözde aleve,
seste ateşe,
gönülde...
zekadır...,
insanı dize getiren...
aşktır..,
insana diz çöktüren...
erdemdir..,
insanı dik tutan..
aşktır..,
insana kök yolduran...
Fikret Turhan-Yalova,
28.09.2013
güneşim sendin..,
rüzgarım sendin..,
yüzümde damla damla
yağmurum sendin...
sevdiğim sendin..,
hasretim sendin..,
gözlerimde damla damla
yaşlarım sendin...
güneşim sendin..,...
karlar;
liseli yıllarımda
düşmüştü saçlarıma...
ve ben
artık alışmıştım
onlarla beraber yaşamaya...
ne zaman ki...
karıştılar kaşlarıma
çattım kaşlarımı onlara......
yeryüzü;
tenahi idi...
gökyüzü;
na-mütenahi...
beden;
yeryüzü gibi tenahi...
ruh;
gökyüzü gibi na-mütenahi idi...
Fikret Turhan-Yalova,
27.09.2013
el-alem...
bir uç arardı,
tutup çeksin diye...
ben de yuvarladım sözlerimi,
uç kalmasın diye...
el-alemin eline...
Fikret Turhan-Yalova,
27.09.2013
önüne..
aşılmaz dağlar çıksa
sen sakın korkma..!
önüne ALLAH'I al...
unutma..!
dağları yükselten O...
ki O,
yollarını da açar sana......
yağmur muydu? ...
güzel olan...
damla damla saçlarında....
yoksa..!
saçların mı? ...
sırma...sırma... yağmurun altında...
Fikret Turhan-Yalova,
24. 09.2013
sen,
yeter ki iste...
o zaman,
gelsin diye bekleme
çağır O'nu delicesine...
sen,
yeter ki iste...
o zaman,
söylesin diye bekleme
sen bağır O'na sessizce...
Fikret Turhan-Yalova,
24.09.2013
erikler beyazı buldu...
kuşlar dallara kondu...
çok güzel şeyler oldu...
bahar başıma vurdu...
güller goncaya durdu...
yağmur yaprağı buldu...
çok güzel şeyler oldu...
bahar karşımda durdu...
aşk yuvasını...
bu İstanbul...
nasıl bir İSTANBUL? ...
mavisi çok...grisi çok...
insanı çok...meleği yok..!
bu İstanbul...
nasıl bir İSTANBUL? ...
göğü çok...bulutu çok...
minaresi çok...mimarisi yok..!
bu İstanbul...
nasıl bir İSTANBUL?...
zaman,
ağlarını örüyordu...
akrebi yelkovanı el ele...
amacı,
bizi yakalamaktı...
Fikret Turhan-Yalova,
25.09.2013
seni,
yüksek bir yerlere
koymak istiyordum...
mesela yıldızlara....
kimseler erişmesin diye sana...
sonra da...
ben istediğimde
kayıp düşmeni beklerdim
yıldızlardan kollarıma...
acımasızca...
Fikret Turhan-Yalova,
26.09.2013
eylül;
serin rüzgarların
sarı yaprakları götürmesi ile
hüzünlü vedaların örtüşmesiydi...
gönül;
ürperten duyguların
gözyaşlarını döktürmesi ile
bilinmez vedaların belirmesiydi...
eylül
ve gönül,
hep el eleydi...
Fikret Turhan-Yalova
24.09.2013