gök,
mayıs ayını
gözyaşlarıyla
uğurlamak istedi galiba...
yağmur,
göğün armağanıydı da
bu armağanı karşılayacak
toprak kalmamıştı...
şehirler,
beton-asfalt karışımıydı...
yine...
Ay: Mayıs 2014
gök,
yeri sararken..
yer,
gökle sarılırken
MUTLUYDU...
arada bir
biz yaramazlık yapsak da...
ben,
yâri sararken...
yar,
benle sarılırken
MUTLUYDUK......
deniz;
suların ellerimdeydi...
köpüklerin gözlerimde...
yosun kokuların nefesimde...
deniz;
kumların avuçlarımdaydı...
mehtabın bakışlarımda...
dalgalarının gönlümün...
Girdim sevda bağına güller dalında ağlar
Şu bi-çare yüreğim sen diye kara bağlar
Didemden akan yaşlar sel olup daim çağlar
...
”günaydın…..”
kelebek,
ömrün kısa da olsa…
renklerin
yediden fazla…
kanatların
o kadar nazik olsa da…
ateşlerin
...
bir yola girmektense
bir yol açmayı dene...
o yolda senden başka
giden olmasa bile...
bir yoldan dönmektense
o yolda yürümeyi dene...
o yolun sonunda senden başka
kimse...
bir elim vardı,
bir de yüreğim...
sana uzattığımda
avucum sıkıca kapalıydı...
ve şıpır şıpır kan damlıyordu...
Fikret Turhan-Yalova,
23.05.2014
...
S ırra kadem mi bastın yine ?
E llere mi gittin yine ?
N eşen yerinde bakıyorum
İ çimi dışımı karıştırdıktan sonra
S uskun...
gözlerin ceylandı,
kaşların orman....
nefesim yetmezdi,
koşsam ardından...
oysa...
yeterdi bana
bir bakışına tutunsam...!
dişlerin inciydi,
dudakların kapan...
aklım yetmezdi,
kopsam ağından...
oysa...
yeterdi bana
bir busene kansam...!
kirpiklerin yamandı,
saçların derman...
vurulsam yetmezdi,
yarama sarsan...
oysa,,,
yeterdi bana
bir...
yüreğim yaralıydı...
içim için için kanıyordu...
sevdadan...
gözlerim yaralıydı...
yaşlarım acı acı damlıyordu...
cefadan...
sözlerim yaralıydı..
dilim kan ağlıyordu...
yokluğundan...
Fikret Turhan-Yalova,
19.05.2014
ben ona
gözlerimle giderdim,
o bana
dalgalarıyla gelirdi...
ben ona
umudumu sererdim,
o bunu
köpükleriyle örterdi...
ben ona
küreklerimle giderdim,...
Çaresizlik içinde kavruldu yandı canlar
Damarda kurudu akmadan al kızıl kanlar
Tarifi imkansızdır ancak yaşayan anlar
İhmallerden ötürü kıyamet koptu...
O,
Bir evlattı...
O,
Bir babaydı...
O,
Bir insandı...
O,
Bir dilim ekmekti...
O,
Bir yudum suydu...
O,
Bir kara...
Sen,
Yaprakta
Bir damlaydın
Patladığında,
Tüm nefeslere gebe...
Sen,
Yürekte
Bir nefestin
Dağıldığında,
Tüm sevgilere gebe...
Sen,
Çiçekte
Bir üzmeydin...
ömür bir nefesti derler...
o nefeste oksijen varsa eğer...
ölüm bir nefesti derler...
o nefeste karbon monoksit...
baba...
sedyede...
üzerinde battaniye...
sedye,
bir evlat çığlığında
hızla gitmekte...
baba...babaa....babaaa....
bir ay sonra,
babalar günü olsa da.
o evlat...
gözlerinde
korku öfke ve yalnızlık
karışımı bir duygu belirdi
yıllarımın acısıyla birlikte
gözyaşlarımın
herşeyi alıp götürdüğünü
hissediyordum
sen uzaklarda kaybolan...
GÜN,
BUGÜN
AYDIN DEĞİLDİ...
GÜN,
BUGÜN
KARADAN DA KARYDI...
GÜN,
İŞÇİ KARDEŞLERİMİZE
DÜNDE KALDI...
GÜN,
BUGÜN
SİYAH BANTLI...
DÜNE GÖNÜLDEN...
12