Kadın,
Sestir;
Yeter ki
Duymasını bil...
Kadın,
Gözdür;
Yeter ki
Bakmasını bil...
Kadın,
Eldir;
Yeter ki
Tutmasını bil...
Kadın,
Saçtır;...
Ay: Ekim 2015
aşkı,
efsanelere koymuşlar
kim inanır kim inanmaz diye
tarihin içine salmışlar...
aşkı,
masallara koymuşlar
bir varmış bir yokmuş diye
birbirlerine...
düş gibiydin
bu güz günlerinde
yağmurlar gibi
dinmeyen gözlerimde
hapşırıp durunca ben
çok yaşa demeliydin sen...
giz gibiydin
bu güz...
BUGÜNLERDE
DUYGULARIM
MEVSİMLER GİBİ
BİRBİRİNE GİRDİ
HANGİSİ DÜNYEVİ?
HANGİSİ SEMAVİ?
HİÇ BELLİ DEĞİLDİ...
OYSA...
DUYGULARI
YANSITMANIN DİLİ
YA BİR ŞİİRDİ...
ilkinin yağmurları
aşka davetti
yani;
yaprak demekti...
çiçek demekti...
çiğ demekti...
kısaca,
sen demekti...
sonuncunun yağmurları
veda etmekti
yani;
gazel...
Sen bana
Unut desen de
Sözlerin,
Fırtınalar estirmekte
Gönlümün derinlerinde
Belki bir gün anlarsın diye
Bu garip de
Garip garip...
can,
yanar mı?
yanar...
koru yok
dumanı yok...
yürek mangal gibi
sanki
bir yanardağ
kükredi kükreyecek...
can
kanar mı?
kanar......
bulutlar,
üstünü örtse de
yağmurlar da
çiçekler de
onsuz olmaz...!
dünya,
sırtını dönse de
yıllar da
günler de
asla onsuz...
yaprak,
daldan düşüyordu
salına sıkıla
güzün hüznüyle
yüzünü sarartarak
kızartarak
ve de
yeşilliğinden
çok çok utanarak...
aşk,
gözden düşüyordu
yana...
onlar,
barışı seviyor
önce
ellerinde kırmızı karanfiller
nefes nefese
barışa koşuyordu...
onlar,
insanı seviyor
şu anda
gözlerinde kırmızı karanfiller
buluttan...
Yalnızlık aynadan bakıp kendini görememektir.
Bil ki bu senin yalnızlığın geçmişindeki keşkelerin bataklığıdır.
Bu yüzden hep keşkelerle kalacaksın yalnızlığınla beraber.
Onunla olacaksın onunla...
gece,
kara kara sızardı
yüreğimden gözlerime
yanımda sen yoksun diye
geceyle birlikte ağlardım
sabahlar olmasın diye...
gece,
kara kara damlardı...
günü yoktu
saati yoktu
seni anmaların
ardı-arkası yoku...
yaşıyordum ya
bu bana
candı-canandı...
rüzgar vardı
yağmur vardı
seni bulmaların
yeri-zamanı...
neydi bu?
yaşamak bu muydu?
yukarıdaki bir delikten
ne bulursan içine atmak mı?
neydi bu?
yaşamak bu muydu?
aşağıdaki bir...
yüreğimi taşa döktüm
taş un ufak oldu...
yüzümü toprağa sürdüm
toprağım çamur oldu...
yarim yarim taş yarim
tut başını vur...
Ilıman Rüzgar Vurdu Yüzüme
Rüzgarla Beraber Sarı Saçlarından KOpan
BUgday teni kokusu Vurmuştu yüzüme
Nefesi Deniz Kumsal Kokuyordu
Sonra Yeşil Gözlerinde Tek Damla Yaşa...