aşk dediğin
öyle bir şey ki
çat kapı gelir
bir ömür yerleşir kalır
ömür dediğin ne ki
rüzgar gibi geçer
bir kuş gibi uçar gider
ve...
Ay: Aralık 2017
Hiç sözünde durmazsın,haniya gelecektin.?
Daha arama deyip, şimdi restini çektin
Bunca derdi kederi,neden bağrıma ektin ?
___Nasıl ağlarım şimdi,yoksun diye yâr canda
___Bekliyorum hep...
kelebekler,
ömürleri kısa da olsa
doğanın en güzel aşıklarıydı...
benekli papyon takarlar
valslerini yaparlar
çiçek çiçek dolaşıp
aşkı anlatırlardı...
çiçekler,
kuruyacak olsalar da
doğanın en güzel maşuklarıydı...
rengarenk süslenirler
en güzel...
aşk,
bir bakış
bir gülüştü
nedeni bilinmezdi...
aşk,
bir gelen
bir gidendi
adresi bilinmezdi...
aşk,
bir isteyen
bir verendi
ederi bilinmezdi...
aşk,
bir nefes
bir yürekti
ateşi hiç sönmezdi...
aşk,
her şeydi
lakin hiç bilinmezdi...
Fikret Turhan-Yalova
23...
aşk;
ektiğimiz her çiçekte
toprakla güneşin dansıydı
gözler yetmediğinde
gönüller devrede olmalıydı...
aşk;
kestiğimiz her çiçekte
terle emeğin kucaklaşmasıydı
bedenler yetmediğinde
gönüller devrede olmalıydı...
aşk;
gizlediğimiz her çiçekte
anılar ile sevdaların karmaşasıydı
fikirler...
Meryem ismi ile ilgili akrostiş şiirler, Meryem isminin baş harflerinden oluşan en güzel akrostiş şiirler burada.
Merhaba benim sevdam.
Esen rüzgara sordum...
Emine ismi ile ilgili akrostiş şiirler, Emine isminin baş harflerinden oluşan en güzel akrostiş şiirler burada.
Emanet ettim sana bu seven...
Gece bitkilerinden korkuyorum,
Hayır, geceleri bitkilerden!
Gizlenirken vurulmuş ulaklara ağıttır
Bana açtığın her telefon.
İki kalp arasında en kısa yol:
Birbirine uzanmış ve zaman zaman
Ancak...
İçkievinden çıkınca
Camdan
demin oturduğum yere
baktım.
Sigara paketimi
masada unutmuşum.
Sandalyede
Tıpkı benim gibi
Oturuyor boşluğum.
Bir eli alnında
benim gibi.
Ama
biraz daha mı hüzünlü?
Otururken de
Biraz daha mı çıkarıyor
kamburunu?
Biraz daha...
Şanssız mıydık? haksızlık olur şimdi
Düşünsene nasıl geçmiştik hızla
Birleşen iki güvercinin arasından
Hiç dokunmaksızın onlara
Bende tarçın sende ıhlamur kokusu
Az mı dolandık Başkentin...
Önce bir ellerin var
Yalnızlığımla benim aramda
Sonra birden kapılar açılıverdi
ağzına kadar
Sonra yüzün,
Ardından gözlerin dudakların
Sonra herşey çıkıp geldi
Bir korkusuzluk aldı yürüdü çevremizde
Sen...
Kadın kendini gösterdi usulcana
Çekingenlikle koşulu beyaz usulcana
Gittiler gözleri aşka yaşamaya yangın
Gidip gelenler oldu gitti geldiler.
Kadın saçlarını getirmedi uzakta tuttu
Umutsuzlukla dolu...
Gölgeme bak gölgeme
Amma aşık, amma divane
Oturmuş kanepesinde gurbet elin
Kendini seyreder gözlerimde
Amma aşık, amma divane.
Gölgene bak senin gölgene
Amma fakir, amma biçare
Ceplerini...
Sıra hep son kadehe geliyordu
Dudakların başkalarının masasında lâle
Ben boynumdaki ipe bir düğüm daha atıyordum
Peşinden başka gidecek yer yoktu
Seni artık hiç...
Bak bunlar ellerin senin bunlar ayakların
Bunlar o kadar güzel ki artık o kadar olur
Bunlar da saçların işte akşamdan çözülü
Bak bu...
Şu senin bulutsu sesin var ya
Uçtan uca tersyüz ediyor geceyi
Yataklar var konuşmak için
Öpüşmek için telefon kulübeleri
Güneşler var, yıldızlar, samanyolları,
Karpuzlar gümbür...
Küçük kızları ve ölümü kuşatır yüzü
Önce küçük kızları sonra ölümü
Yıkar yüreğime öptükçe
Ağzındaki yükü
Dağlar ovalar ve atının terkisinde
Önce dağlar ovalar sonra...
Porsuk nehrinin geçtiği kadınlar
Hepsine yüzer kere rastladım en azdan
Umustsuz sevdalara tutulmak onlarda
Bozkıra doğru seyrele seyrele yaşamak onlarda
Verdi mi adama her...