Hoşçakal sevgilim
Yaşayamadıklarıma sayılsın yaşadıklarım...
Gözümde donmuş yaş damlası
Gelişinle çözülsün yavaş yavaş
sonbahar bitti kış geldi
Doğa yeniden ölü...
hoşçakal
Gökyüzüne bakarak nefes almak istiyorum,
Uzanmak istiyorum uçsuz bucaksız çimenlere,
Dalmak istiyorum masmavi denizlere,
En tepesine değmek istiyorum dağların yükseklerine,
Kaçmak istiyorum bu pas...
Biliyorum kararlısın, bu son buluşma
Mazinin hatrına belki son öpüş
Sevginin bittiği yerde ah yıkılış
Yürek yangınında kalan sevgi yüküm...
Dudaklarımla çürüttüğüm kadınlar gibi ağlıyor Yalnızlık; beni bırakma diye, Diyorum ki küflenmiş bu aşk
uçurumdan atacağım nefrete çakılacağım sonunda
Diyor ki kalabalıktan...
Yakar Giderim
Önceleri sensiz duramazken
Şimdi sana tahammül edemiyorum
Özrün bile kabahatinden büyük
Yeter sus artık seni dinlemiyorum
Bir değil iki değil
Sabrın da bir sınırı...
Hoşçakal Sevdiğim
Hoşçakal der her giden
Bırakılan hoşça kalamaz
Bir elvedadır söylenen
Asıl sen hoşçakal sevdiğim.
Beni benden aldın helal olsun
Hatıralarımız kenarda dursun
İlk değilsin belki...
Aşk sınav sorularının tek seçeneği '' sensizlik '' olan cevap anahtarını
Gözyaşımla işaretlerken , sen ve ben olan diğer seçenekleri boş...
Yenildiklerimle ipe attı darağacına sürükleri aşk beni
''Hoşçakal'' bile diyemedim...!
O günün o saatin o Mutluluğun anına yazıyorum bunları...
''Seni Seviyorum''...!!
Gece karanlık ay...
Gönül gözüm kapandı görmüyor hiç bir şey
Dillenmiyor ruhum akmıyor yüreğimden
Suskunum artık gözyaşlarım gibi
Durdu zaman geçmişi yaşıyorum ben
Haykırmak istiyorum tüm yaşadıklarımı
Yeniden...