Baharda güller bile senin yolunu gözler,
Bülbüllerin bestesi, senin yazdığın sözler,
Varlığınla mutluyum, aşkından umutluyum,
Yalnız sana muhtacım, ben senden...
Varlığın
VARLIĞIN YETER
Sensiz her anım her günüm asır oldu
Bütün bedenim bu dertlere esir oldu
Seviyorum dedim kullara kusur oldu
Seni asla unutmayacağımı bil...
“Yokluğun beter! ”
Bıraktın ardından, işte eserin
Hasretle özlemle, yandığım yeter
Uzakta olsan da, kalbimde yerin
Mutluluk güneşim, varlığın yeter...
Bir çocuğun gözlerine esir düşüyorum,cocuk aglıyor gözlerinden de düşüyorum,
Yıldırımlar çarpıyor yoklugunun karanlıklarında,
Yitiriyorum bedenimi karatoprağa esir düşüyorum,
Yeniden umut olup filizleniyor yeniden...
Varlığın
Senin olduğun şehir
Dağlarca kucaklanır dört bir yandan
Bulutların rahmeti eksik olmaz
Senin olduğun şehirden
Nurdan ışıltılara dönüşür
Akşamı ışıklarının
Senden uzaklaşan asfaltlar geceden karamsar
Şehrine yaklaşan...
İhtiyaçsızlık hali
Hissizlik, yokluk
Uzatırım elimi
Elim uzanır,
Elim bekler.
Fotoğrafın,
Boşluğun beden bulmuş hali
El bürünür,
Şekli varlığın en zıt hali.
Olamayıpta tam sayılmanın
en utangaç
Olupta yok sayılmanın
en mağrur...