Siirler.Biz

sen ve ben

11.04.2008

sen ve ben
imlası unutulmuş
savruk cümleler gibiydik
kara darbelerle boyanmış
yalnızlığın resmi gibi
suskun, ürkektik..

sen ve ben
uzak bakışların biriktiği kıyı sahilleri
teselliye hasret gurbet treni
yalnızlığa hapsolmuş lirik bir şiir
köprüleri yıkılmış gibi,
her nefeste mesafeleri uzamış
bir şiirin iki kahramanıydık..

sen ve ben
dibi gözükmez bir şiirdik
anlaşılamayan,
anlaşıldıkça körleşen
körleşirken bedenleşen
iki ayrı elmas
iki ayrı inciydik..

sen ve ben
akreple yelkovan misali
Leyla ile Mecnun timsali
kavuşması ömür, ayrılığı ölüm olan
iki roman kahramanıydık
ben sana geç kalırdım
sense hep bana erken gelirdin..

sen ve ben
yan yana yazılamayan, aralarında virgül engeller
soru işaretleri arasında boğulan
ünlemsiz kalmış, anlamları yitirilmiş
üç bilemedin beş satırlık
ah idik, koğuşturulamayan..

sen ve ben
iki ayrı bahardık
birbirimize hasret, birbirimize susardık
ikimiz de birer ülkeydik
sen mutluluklar ütopyası
bense tundra iklimi
soğuk yüzüyle kuraklığı
caddeleri yenilgi, sokakları hezeyan..

sen ve ben
uzanmaya yeltenirken uzaklaşan
nefes alışverişleri zorlaşan
birimiz güneştik öbürümüz buzul dağları..
sen ve ben
iki ayrı yolcuyduk
hasret otellerinde konaklar
yeni yeni aşklar biriktirir
yeni yeni aşklardan dönerdik
her nefes alışverişimizde..

sen ve ben
kutuplaşmış milletler gibi
birbirinin tıpkı
birbirinden farklı
araya savaşlar girdi, kasırgalar
medeniyet çatışmaları yaşanırdı
gözlerimizin birbirine her değişinde..
uzak ırak ülkelerin insanları gibiydik
elleri, gözleri, bedenleri aynı
susuşu gülüşü gitmeleri farklı..

sen ve ben
bir kartpostalda
biri gönderen, diğeri alıcı..
yüklenemedi aramızdaki boşluğu
ne posta kuryesi, ne zarflar,
ne de sabırla dizilen yaşanmışlıklar olgusu
tutmayan dilekler
ve fallar hep ayrılığa çıkar..

sen ve ben
şimdi iki bedeni özürlü gibi
sustuk, konuşmayı beceremedik
gülemedik gülmelere inat
yürüyüşlerimiz ise koltuk değnekli
protezleşmiş duygularımız
bakışmalarımız görmez gibi şimdi aramızdaki mihengi..

sen ve ben
şimdi iki ayrı tutsak gibi
görüşlerimiz açık,
konuşmalara kapalı
birimiz müebbet cezalı
öbürümüz idam sanığı..

sen ve ben
üzerine yazılacak, konuşulacak çok şeyi olanız
özenle yazılmış ‘sen ve ben’ de buna değeriz
romanlarda bulunmuş,
şiirlerin isimlerine kondurulmuşuz
ömürlerdir yazılmış, anlatılmış, bitirilememişiz..

şimdi
sen gidensin
ağır aksak savrulan gitmeler diyarına
şimdi sen gidensin
yarınları sırtlanıp götüren
şimdi sen
sessiz bir yelkenliyle
ufuksuzluğa açılansın
bana düşense
şerefle ardından el sallamak
hoşça kal sevdiğim
hoşça kal…

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.