Siirler.Biz

Miraç Kandili

05.06.2013

Biz insanlar günah işlemeye meyilli yaratıklarız. Çünkü bizler, bir nefse sahibiz. Elimizde olsun veya olmasın işlediğimiz günahlardan dolayı rabbimize sığınır, ondan af dileriz. Biz Müslümanlar; bu eşi, benzeri olmayan, her kesitinde büyük bir sanatkarın, büyük bir mühendisin, büyük bir mimarın vb delillerini gösteren evrene ve o evrende bulunan canlı veya cansız varlıklara karşı haklarımızın yanı sıra sorumluluklarımızın da olduğunu biliriz. Ama demin de bahsettiğim gibi kimi zaman bu sorumluluklarımızı yerine getiremediğimiz zamanlarda önce hakkını çiğnediğimiz varlıktan sonra da Allah’tan özür dileriz. Allah, kullarını her zaman çokça bağışlayandır. Allah, en büyük merhamet sahibidir. Allah, İslam’da büyük öneme sahip kandil günlerinde kullarına rahmet kapılarını daha fazla açacağını bildirir. Çünkü Allah’ın varlığı hakkında bizi bilgilendiren, Allah tarafından gönderilen en son din olan İslam dininin önemli günlerini Allah yok saymayıp, bu günlerde inanan kullarını, rahmet bekleyen kullarını bir ödül olarak, bir şans olarak daha fazla bağışlayacağını bildirmiştir. İşte bu nedenledir ki kandiller çok önemlidir. Koca bir yılın sadece birkaç günü kandil ile şereflendirildiği için hiçbir Müslüman bu mübarek, bu kutlu günleri kaçırmamalıdır. Diğer zamanların yanı sıra bu günlerde daha fazla ibadet edilmeli ve Allah’tan daha fazla af istenmelidir. Mesela ramazan ayları dışında genellikle oruç tutmayız. Bazı nafile oruçlar dışında. Ama bu günü Allah rızası için oruçlu geçirmeliyiz. Çünkü Allah, ‘Kıyamette bana en yakın olanlar dünyada en çok aç kalmış olanlardır’. Buyurmaktadır. Aç kalmanın esprisi de nefsi terbiye etmektir. Çünkü insan nefsinin en büyük terbiyesi açlık ile yapılır. Aç insan ile tokun hali bir olmayacaktır. Bu mübarek günlerde daha fazla nafile namazı kılmalıyız. Kulun Allah’a en yakın olduğu an secde anıdır. Bu mübarek günlerde ne kadar fazla secdede kalırsak o kadar çok Allah ile yakınlaşır, daha fazla af dileme fırsatı bulur ve Allah’a olan sevgimizi daha fazla dile getiririz. Hele bir de kandil gecelerini camide geçirirsek çok daha fazla sevap kazanırız. Çünkü camide kılınan namaz, evde kılınan namazdan yirmi yedi kat daha sevaptır. Bir de unutulmamalıdır ki, camiye giderken ve dönerken attığımız her adımda bir günahımız silinmektedir. Özellikle kandil günlerinde bolca ‘Salat-ü Selam’ okumaya gayret edelim. Ne kadar çok can-ı gönülden ‘Es- salatü ve’s – selamü aleyke ya Resulellah’ dersek peygamberimizin şefaatine o kadar çok nail oluruz. Kandil gecelerinde bol bol zikir çekerek özellikle ‘ Estağfirullah’ demeliyiz. Kısaca söylemek gerekirse kandil gecelerinde bolca ibadet edip, kandilden sonraki günü de oruçlu geçirmeliyiz. Kandil ve kandillerde neler yapacaklarımıza kısaca değindikten sonra şimdi bu geceye özel olan Miraç Kandili’ne değinmek istiyorum.

Hicri Recep Ayının 27 gecesinde peygamberimiz bütün insanlığı temsilen Cenab-ı Hakkın huzuruna yükselmiştir, yani miraç etmiştir. Miraç, Arapça’da; merdiven, yukarı çıkmak, yükselmek anlamlarına gelir. İslam’da ise Hz.Muhammed’in göğe yükselerek Allah’ın huzuruna kabul edilmesi olayıdır. Bu gecede Hz.Muhammed, Mescidül Haram’dan Beytü’l Makdis’e (Kudüs) götürülür. Sonra da Beytü’l Makdis’den Allah’ın huzuruna yükseltilir. Miraç olayı Kur’an’da açıklanmamıştır ama bir çok hadiste geçer. Peygamberimizin, Cebrail tarafından göğsü yarılıp, zemzem ile yıkandıktan sonra içine iman ve hikmet doldurulur. Burak adlı bir binek ile Beytü’l Makdis’e getirilir. Burada Hz.İbrahim, Hz. Musa, Hz.İsa ve diğer bazı peygamberler tarafından karşılanır. Hz.Muhammed, imam olarak diğer peygamberlere namaz kıldırır. Sonra yanında Cebrail ile birlikte göğe yükselmeye başlar. Göğün birinci katında Hz.Adem, ikinci katında Hz. İsa ve Hz.Yahya, üçüncü katında Hz.Yusuf, dördüncü katında Hz.İdris, beşinci katında Hz.Harun, altıncı katında Hz.Musa ve yedinci katında Hz.İbrahim ile görüşür. Daha sonra Cebrail ile yükseliş Sidretü’l Münteha’ya kadar devam eder. Cebrail: ‘ Buradan bir parmak ucu ileri geçecek olursam yanarım.’ Diyerek Sidretü’l Münteha’da kalır. Hz.Peygamber, buradan itibaren Refref adlı başka bir binek ile yükselişe devam eder. Bu yükseliş sırasında cennet ve nimetlerini, cehennem ve azaplarını müşahede eder. Sonunda Allah’ın huzuruna varır. Peygamberimiz bu miraç yolculuğunda; Allah’a şirk koşmayanların cennet’e gireceği müjdesini alır. Bakara Suresi’nin son ayetlerini alır ve beş vakit namaz farz kılınır. Yeniden Refref ile Sidretü’l Münteha’ya oradan Burak ile Kudüs’e oradan da Mekke’ye döndürülür. Miraç olayının gerçekleştiği gece Müslümanlarca Kadir Gecesi’nden sonra en kutsal gece sayılmış ve bu gecenin ibadetle ihyası gelenekleşmiştir. Bu gece Hacet namazını da unutmamanız dileklerimle…

Miraç hakkında anlattığım bu kısa bilgiyi İsra Suresi 1.ayet meali ile bitirmek istiyorum.
‘Ayetlerimizden bir kısmını göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan alıp çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı ne yücedir. Şüphesiz ki o her şeyi hakkıyla işiten, her şeyi hakkıyla görendir. ‘ İsra 17/1

Bütün İslam Aleminin Miraç Kandili Mübarek Olsun…

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.