Siirler.Biz

Seni Terketmeliyim

Seni terk etmek istiyorum;
Ama şimdilik hava, o hava değil.
Bir kere şimşekler çakmalı o gün
Ardından gök gürlemeli.
Gökyüzü yaklaşmalı yeryüzüne.
Yağmur ormanları yanmalı.
Sönmüş ve sönmemiş bütün volkanlar lav püskürtmeli.
Ve ben seni terk etmeliyim!

Yer yerinden oynamalı zelzelelerle.
Kasırgalar patlamalı, denizler yükselmeli.
Vedalaşmalı yıldızlar gece ile.
Ay bir daha dolmamalı;
Hatta doğmamalı.
Tek renk siyah kalmalı.
Güneş gündüze küsmeli.
Kırlarda tüm yeşiller
Siyah, simsiyah bir kefen giymeli.
Ve ben seni terk etmeliyim!

Kızılırmak, Sakarya, yazın buz kesmeli.
Meriç, Ceyhan, Gediz kışın yanmalı.
Van Gölü, yan gölü olup dibe batmalı.
Çukurova Akdeniz’ in derinine dolmalı.
Ağustos’ da bağları don vurmalı.
Gülen ayva, gülemeyip, hep ağlamalı.
Ve ben seni terk etmeliyim!

Bakırköy, Elazığ ve Sarı Bina,
Mecnunlarla dolup taşmalı.
Karınca Kaf Dağını aşmalı.
Kaplumbağa tavşandan hızlı koşmalı.
Lakin yarışı tavşan alıp, buna şaşmalı.
Her gönül dengi dengine düşmeli
Ve ben seni terk etmeliyim!

Afrika’da çocuklar açlıktan hiç ölmemeli.
Gecenin ayazında insanlar hiç kalmamalı.
Mazlumun ahını hiç kimse almamalı.
Yaban gülleri kış gelince hiç solmamalı.
Hasretten, elemden şikâyet hiç olmamalı.
Ve ben seni terk etmeliyim!

Karşılıksız sevenler karşılık bulmalı,
Aslı’ yı Kerem, Arzu’yu Kamber almalı.
Ayrılık Mecnun’un gözünü kör etmemeli.
Mem Zin’ in ateşinde değil, koynunda yanmalı.
Ferhat dağları delmeden Şirin’i alabilmeli.
Ve ben seni terk etmeliyim!

Ve ben seni terk etmeliyim!
Ben seni terk ederken,
Leylekler hiçbir yere gitmemeli.
Bir yanda kar, bir yanda yağmur yağar,
Dolu düşerken başka bir yandan,
Güneş olanları seyretmeli.
Papatyalar kırmızı, karanfiller siyah açmalı.
Emzikli deve emzirdiğinden kaçmalı.
İsrafil elindeki sur’u üflerken yani;
Yani bir ademoğlu elindeki fidanı,
Toprağa dikmeye çalışırken.
Yani kulakları sağır eden bir uğultu,
Esir alırken her bir yanı.
Hortumlara hapsolmuş gökdelenler,
Havada başıboş dolaşırken.
Yani dağlar yerinden sökülürken.
Yani yıldızlar ateş topu gibi yere dökülürken.
Yani onurum, gururum, umudum…
Ve inadına gül gülüşüne vurulduğum;
Seni ben kıyamet koparken terk edeceğim! …

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.