Siirler.Biz

Genel Şiirler

genel şiirler

seni, rüzgarlara sordum skalayı aştılar... seni, bulutlara sordum dolu olup yağdılar... seni sordum bilmediler bilseler de demediler... seni, dalgalara sordum kıyıları şaştılar.... seni, martılara sordum çığlık atıp kaçtılar... seni sordum bilmediler bilseler de demediler... seni, limanlara sordum zincirleri...
sana, dönmek istiyorum hasret seni eylül yaprakları birer birer sarartırken ben üşüyordum... sana, dönmek istiyorum yağmurlar beni hasret anıları damla damla ıslatırken ben titriyordum.... sana, dönmek istiyorum eylül de yağmurlar da sadece birer bahane seni seviyordum... Fikret...
sen, kapı önünde veda ederken bana öyle bir anafor oluştu ki yüreğimin bir yerinde senle paylaştığımız ne var ne yok her şeyi sarıp sarmalayıp götürüyordu yerin içine doğru artık nasıl...
bu hayatta; o kadar çok şey vardı ki yapmak istediğim içinde sen yoksun diye yapamadığım !... ölsem bile... bu hayatta; o kadar çok derdim vardı ki anlatmak istediğim içinde sen...
gülümde, kokun yoktu dilimde, tadın yoktu suç, güneşin mi ? yoksa gülşenin miydi ? ne senin ne benimr hiç kimsenin haberi yoktu !... bağımda, gülün yoktu dalımda bülbülün yoktu suç, seherin mi ? yoksa ellerin miydi ? ne senin ne...
dayan yüreğim dayan dağları delemesem de çölleri geçemesem de şirinim sensin leylam sensin bırak türküler bizi söylesin... dayan yüreğim dayan çayırları biçenim ben sularını içenim ben terim sen...
ne kadar sıksam da gözlerimi gece kara kara hasretin kapkara doldurur yüreğimi yarim yar yarim yar gözleri kömür yar... ne kadar tutsam da yaşlarımı yastığım ıslak ıslak yokluğun ıpıslak doldurur yatağımı yarim yar yarim...
Ne siyaset yaparız, Ne herşeye taparız, Fatih, Atilla, Kürşad bunlar kutlu Atamız, Türklük bize kutsaldır, Türkçülüktür Davamız. Türk’ün Son Başbuğu Mustafa Kemal Atatürk, Bitmez...
damlalar, buluttan kaçarcasına… yaşlar, gözlerimden koparcasına düşüyordu… tutanı yoktu !… damlalar, penceremin camında… yaşlar, yüreğimin kenarında acılarla dans ediyordu… göreni yoktu !… damlalar, saçlarımı okşarcasına... yaşlar, dudağımı yakarcasına dalgasını geçiyordu... anlayanı yoktu !... Fikret Turhan-Yalova 22 temmuz 2017
gel güzelim gel sen denizim ol ben rüzgarın gel oynaşalım ay ışığında sen altta ben üstte dalga dalga... gel güzelim gel sen çiçeğim ol ben...
ateşin; dumanı vardı alevi vardı... oysa senin; dumanın bakışında alevin soluğundaydı... yak yakabildiğin kadar !... ateşin; koru vardı çıtırtısı vardı... oysa senin; korun dudaklarında çıtırtın endamındaydı... kır kırabildiğin kadar !... ateşin; ocağı vardı maşası vardı... oysa senin; ocağın kucağında maşan kollarındaydı... sık...
gönlüm yelken rüzgarı sen uçar giderim ben sen ne kadar esersen... gönlüm deniz kumsalı sen üstünde yatarım ben sen ne kadar istersen... gönlüm liman gemisi sen açar dururum ben sen ne...
benimdi; elin yüzün o tatlı gülüşün ben bakmasam da !... benimdi; saçın kaşın o tatlı bakışın ben tutmasam da !... benimdi; sesin nefesin o tatlı sözlerin ben duymasam da !... benimdi; adın şanın o...
dudağımın ucunda bir damla su olsaydın sen dilimin ucuyla yakalardım seni usulca ben... gözümün ucunda bir damla yaş olsaydın sen parmağımın ucuyla yakalardım seni usulca ben... burnumun...
vurdum kendimi dağa bayıra kendimi bilircesine yine de yüreğim kaldı senin o ceylan bakışında ecelini beklercesine... vurdum kendimi rakıya şaraba kendimden geçercesine yine de aklım takıldı senin o öldüren...
rüzgar, derin soluklu bir nefesti ne zaman ki ağaçlık bir alana geldi ona uğultu dendi... duymasını bil !... sevda, uzun soluklu bir nefesti ne zaman ki çıkmaz bir...
ne zaman bedenim seni ister ah ü zar eder işte o zaman yaşlı gönlüm anı kuyusuna düşer gözler ağlar diller ağlar bedenim seni anılar beni çeker gider... ne zaman gönlüm seni özler ah...
bulutlar, göle düşmüştü ki de sularla iç içe sanki yıllarca kardeş gibiydiler... yıldızlar, göle düşmüştü ki de suların üstünde sanki yıllarca kalacak gibiydiler... dağlar, göle düşmüştü ki de suların içinde sanki yıllarca saklanmış gibiydiler... işte benim...