Seni sevmek ölmekse,
Al canımı, sende kalsın.
Geriye kalan bir ömür,
Ölmektir, her doğan gün
Ve yeni sabahlara...
Oysa, dizlerinde uyumak vardı,
Uyanmamak adına,
Uğurlar mısın, aşkım...
Sizin Şiirleriniz
Sizde kendi yazdığınız amatör şiirlerinizi bizimle paylaşın şiirleriniz burada yayınlansın
Senin başladığın yerde
Kelimeler, sözler susar
Cümleler önünde dilsiz
Senin başladığın yerde
Ağzım ve dilim tutulur
Sesim yabana göç eder.
Senin başladığın yerde
Ağaçlar, dallar yeşerir
Her yerde...
Kırık sevdalar, aşklar topluyorum
Tutulmamış sözler, boş vaadler,
Günler ve geceler süren hayaller.
Sayfalarla sevda dolu mektuplar.
Dolmuş küllükler, yarım sigaralar.
Bölük-pörçük, dağılmış-dökülmüş
Kırık aşklar, sevdalar...
Sis bulutundan
İnen bir perde gibi
Ağır ağır
Durdurarak zamanı....
Sevdanın saz sema-i si titrer
Yorgun gönlümde
Adı kalır,
Knidos’daki ayak izlerinde..
Deler de geçer yürekleri...
Bir fırtınanın dingin...
Uzun uzun yazdığın mektubunu
Şu ana değin iki kez okudum
Tüm satırlarında dolandım durdum
Beklemedesin...biliyorum
Onca yoğun duygu sarmalını
Bir anda üstüme boşaltan bir yürek
Heyecanlara...
Umutlarımdı bembeyaz papatyalar...
Onları katran karasına boyadılar!
Sarı güller gibi soldu umutlarım...
Söğüt ağacı kurudu yalnızlığından...
Kelaynak kuşları misali...
Nesli tükendi gerçek sevgilerin...
Bembeyaz martılarımı...
Simsiyah bir...
ne ağlarsın
söğüt ağacı?
memlekette
herşey yolunda
asayiş, berkemal!
Nazım ne demişti bir şiirinde;
'güzel günler göreceğiz çocuklar,
güneşli günler göreceğiz...... '
gördük, çocuklarımızın yarınlarını
ve geleceğini...
ülkemizde herşey yolunda...
soruyorum bazen kendi kendime;
benim emek verilerek toplanmış,
acımasızca bastırılmış yaşantımı
hangi sarsıntı çözebilir diye?
tüm yeryüzü ağırlığı üstümde sanki,
olgunlaşmamın içinde eridi acılar.
bi daha...
Ruhum öyle delik deşik,
Öyle zor ki tamiri...
Yalnızlıktı belki
Zavallı kalbimin özlediği...
Aşkı ellerime sunacaktı
Söz vermişti..
O da gitti!
Bir gün anlar belki dönmesi gerektiğini..
Henüz...
yüreğin değildi ki,
gözlerindi seni ele veren...
dar bakışlarda körelttiğimiz
yediveren gülleriydi feda ettiklerimiz
iki nokta koy istersen,
o bile yeter benim için!
seni iyi gördüğüme...
dalgalar sahilde
binlerca yıllık türküsünü
söylerken...
ve
bir saka kuşu öterken
kuytularda...
gülümseyerek bakmıştık
birbirimize...
yağmur sonrası toprağın kokusunu
çeker gibiydi
içime çektiğim teninin kokusu...
ben seni;
engebeli yokuşlarında sevdim...
hayatın daracık sokaklarında...
gözlerimizdeydi...
Bir avuç sıcaklık vardı gökyüzünde,
Güneş yine bütün gün ortalığı kavurdu...
Sanki cehennem fışkırıyordu her yerden! ..
Gün batımında..
Güneşin gözleri al akşama boyandı.
Gölgeler...
deli
gibi
çalıyordu
kemanı çingene...
hoyrat elleri
çalıyordu kemanı delice...
bir çığlık gibi geliyordu nağmeler..
bıçak gibi deliyordu bakışlar...
deli
gibi
çalıyordu
kemanı çingene...
nağmeler yükseliyordu içimizi kavuran
hoyrat elleriyle
çalıyordu kemanı delice...
yanağımdan usulca...
Bir avuç sıcaklık vardı gökyüzünde,
Güneş yine bütün gün ortalığı kavurdu...
Sanki cehennem fışkırıyordu her yerden! ..
Gün batımında..
Güneşin gözleri al akşama boyandı.
Gölgeler...
Ve geceydi,
Ve sitemdi,
Ve ıslanıyordu AŞK!
Karanlık kuytuların toynaklarında, gönlüme ışık seli gibi doğuyordu.
Ey AŞK;
Hoşgeldin!
Sana bi kez daha acılarımı adıyorum, kanlı sunağında...
sevgili insan
nukleus'ta farkımız yok
ötekini sevmelisin
nihayetinde
sen de ötekisin...
derviş kotan açmış gökyüzünün asuman maviliğine
ışık tohumlar
aşk
buhur
Memduh gün tırpanlar sararan zaman tomağında
kirtil umutlar
pul
yoksulluktan izmarit...
yaşamdan...
upuzun gibi bize görünen
aslında bir fesleğen ömrü kadar bile sürmeyen
ömrümüzde
ömrünü incittiğim
beni bağışlamadan mı gittin
tüm kapılarını kapattığım benden
hüzün içeri girmesin derken
ne...
‘can
acıyıp incindiğinde
anlayabilir ötekini'
incinmenin acıtan seyrinde
ayrı dillerde konuşsa da
dil yarası
gönül acısı
diş ağrısı
birbirini aynalar herkeste
bana acıyorsun
acı seyir defterim
bende kanıyorsun
kayıp dünyamdaki
kaybolan izim
kana kana
yudumla...