Sizin Şiirleriniz

Ey gönlümün hanımı Sensin aşkın tanımı Kız bu nece sevmahtır Kurban ettin canımı   Çağır Daza halayı Kursun düğün alayı Yar bu nece sevmahtır Martta yapah balayı   Akşam sabah...

Ve ben; Ben diye başlayıp sürüp giden bir hayatın içinde, Birkaç satır şiirde rastladım sana Mutluydum hem de çok, bu küçücük dünyamda, Kimbilir...

Umutlarım yeşeriyor, kurak topraklarda, Sen HAYAL GÖZLÜM varken her an aklımda, Sevda türküleri mırıldanıyor bu şehrin, Seni düşündüğüm tüm sokaklarında.   Yasak resimlerde saklasa da...

Adem ile Havva’nın yasak elması, Leyla ile Mecnun’un buluşması, Kerem’in Aslı için yanıp tutuşması, Birde Sen ile kalbimin hesaplaşması.   Hepsi olsa da günah ile...

Deniz kenarıydı en mutlu olduğum yer, Artık onu da terk ettim gitmiyorum. Sahiller öksüz, yakamoz bensiz kalsın, Ağlamaklı denizde ki tüm balıklar, Her şeyim...

Bir kuşun sevda yüklü kanadında, Dolaşmak isterdim dünyayı, Dolaşıpta aramak, varsa eğer, Bizimkinden güzel sevdayı,   Hayalde olsa şimdilik, baharlar, yazlar, Kışlar korkutamaz yüreğinin sıcağında, Zorda olsa,...

Neydi beni gözlerinde alıkoyan, Bakınca onlara derinliklerinde kaybolan, Umut da yoktu o anda habersiz sevdalardan, Hayat akmış çile ile hep gözyaşlarından.   Neydi ellerindeki vazgeçilmezlik, Tuttuğumda...

Ve ben diye, başlamıştı, bilmem hatırlar mısın? İlk şiirin, ilk satırına dökülenler, yüreğimden, Çok uzun zaman geçmedi ki hala üzerinden, Bir nefeslik zaman...

Gecenin kör karanlığında anladım, Sevginin, kalbimde ki büyüklüğünü, Sımsıcak ve saf halini dinledim, Fırtınaların içinde savrulan ruhunda, Üşümüyorum soğuğun en ayazında, Seni anlamanın mutluluğu...

Hırs ve nefret dünyasının ortasında, Yüreği kanayan ve ağlayan, Acısını gömüp içine, orada saklayan, Çırpındıkça umutsuzluklar içinde, Sığındığı insanda, yalnızlığı yaşayan, Yanlış olduğunu bilse de...

    Hayalin gözümde döndü dolaştı Hasretin gönlümü doldurup taştı Ayrılık çilesi takatı aştı Ne olur geri dön, acımı dindir Derdimin dermanı, bilki sevgindir   Ne gündüz, ne...

Her geçen saniye Yaklaştırırken bizi biraz daha öteye Senden ağız dolusu ama iyice yürekten Duymak istediğim Ondan sonra ölsem de gam yemeyeceğim Beş sözcüklü bir sevgi...

Adının harflerini haykırarak göğe çizmeye çalıştım Yemeden içmeden kesildim günlerce Tenhalarda resmine bakıp bakıp göğsüme bastım En güzel dizelerimi senin için yazdım Neyleyim ki sana yaranamadım! Annemin güllere...

İngilizce dersindeydik o tam çaprazımda oturuyordu ben ise öndeydim ... ama ben onun ipek gibi saçlarına bakıp onun benim olmasını...

Yüklediler YÂR yüzünden göçümüz Düştü kanadımız yana kolumuz Gurbet elde kalır belki ölümüz Düştü kanadımız yana kolumuz Hasretin od’uyla sine yanıktır Yaradana malum oda tanıktır Garibim...

Aynı bakışla dolu bir çift gözdük ya biz.... Aynı düş için çırpınan iki kanattık ya biz... Aynı yıldırımın düştüğü ağaçta...

Ressamın hüzünlü yüzü şairin güçlü mısrası o... çiçeğin toprağı toprağın suyu o... çırağın ustası ödülün emeği o... yaşama merhaba dedirten...

Ne kuşların gökyüzündeki tango misali dansı, ne bal toplaması hovarda arının envayi çeşit çiçekten, ne de gözbebeğim dediğin Ankara, çare...