"isaecem" Tarafından Eklenen Konular
titreyen alevin içinde
mum gibi eriyen iki insan
onun hayali ve ben
korkutan ve seven
hiç ayrılmamacasına
uçurumun kenarında
hayat ve ölüm gibi buluşan
iki insan
onun hayali ve ben
değişmez yazgının mürekkebine çöken
sayfalar boyu süren
unutulmamacasına yaşanan
aşk hikayesinin her satırında
iki insan
onun hayali ve ben
büyülerin en karasıyla
çözülmemecesine tutunan
et ve kemikten örülen bedenin
içinde kan gibi yürüyen
iki insan
onun hayali ve ben…
24.04.12
İsa Yılmaz
parmağımı kesseler kalbim ağrıyor
rüyada geçmişi gösterseler anılar
hayaline dokunduğum düşler kanıyor dostum
zaman su gibi akarken tutamadığım saatler
içimde bir şeyler, kimsesiz biriyle beraber
sevdiğim kalpler zamansız ağlıyor dostum
bir his var, buralarda bir yerde
şah damarımdan ta topuklara
kan gibi yayılan, içimde benden öte bir can var dostum
sevdiklerimi gömdüğüm
gömdüklerimi sevdiğim
sanki kalbimde gizli bir bahçe var dostum...
13.04.12
İsa Yılmaz
yokluğunu düşünmekten korktuğum
sen hep varsın
bir sır gibi yürekte saklanansın
denizde kaybolan ırmaklar gibi
bende çoğalansın
sen hep varsın
sen terk edilecek en son şeysin
ey yaralı kalbimin can damarı
sen hep varsın
kan gibi içimde dolanansın
tükenmez kalemlerle yazılansın
sen hep varsın…
06.03.12
İsa Yılmaz
tüm sözcükler aşktan bahsederken
ve aşk çok satanlar listesinde
roman, şiir ve kaset kaset albümken
en yalancı diller bile aşk ile coşarken
birinin gözlerinde susmayı özledim
hiçbir şey satamayan tüccarlar gibi
boyuna zarar eden kalbimi
birinin gözyaşlarında yıkamayı özledim
kaybedilmiş mutluluk için savaşmayı değil
mutlu olsunlar diye savaşlar kaybetmeyi özledim
kimseyi terk etmemek için
kelepçelemişken kalbimi ellerinden
sadece bir insan için özgür kalmayı
sadece bir insan için herkesçe unutulmayı
ve sadece biri için herkesi satmayı özledim…
08.02.12
İsa Yılmaz
yazamıyorum
kelimeler denizinde
seni anlatacak kelime bulamıyorum
yazamıyorum
aklımı başımdan alıyor hayalin
güneşte kaybolmuş karanlık gibiyim
yazamıyorum
kandan mürekkepler damlıyor gözümden
bir çift sözü kağıda dökemiyorum
sensizim, ne dilim ne de kalbim konuşur
ağlamaktan öteye geçemiyorum
affet beni, seni anlatamıyorum…
07.02.12
İsa Yılmaz
kola takılınca çalışan saatler gibiymişim meğer
sensiz akmıyor zaman
ayrılıkta çivili kalmış akrep ile yelkovan
nabzı atmıyor sahte kalbimin
ölümden bir sessizlik çöküyor üstüme
vardığım hiçbir hatıra bakmıyor yüzüme
zamansız kalıyorum sonsuzluğun içinde
yalnızım bir damla kadar denizde
ve bir çöl kumu kadar susuzluk içinde
anladım ki bin serabına vardığımda
sadece sen varmışsın
hayalmiş senden öte ne varsa...
28.01.12
İsa Yılmaz
benim için çal
ya anlatamıyorsa hiçbir şarkı seni
kemanın sesi
gitarın nefesi
piyanonun dokunuşları
susuyorsa
bir çöl çiçeği gibi
seni anlatmak isteyen kelimeler
damar damar tükeniyorlarsa
gözlerine bakan gözler
güneşe dokunmuşçasına
ışığın içinde kararıyorsa eğer
seni anlatmak isteyen şarkılar
bir bir ölüyorlarsa
sadece seni
bir ölüm sessizliği
sonsuza dek susmayacak
bir ölüm sessizliği
anlatabiliyorsa eğer
kalbinin sesini
öteki dünyadan
duyan yüreğim
sadece ağlıyorsa eğer
şarkılar seni nasıl anlatabilirler ki
hayattan ölüme
tüm sevgilerimle
benim için çal, demiştin ya
bak işte başladı
kalbimin ölüm sessizliği...
14.01.12
İsa Yılmaz
serabının hayali dokununca gözlerime
yürüyorum bir kör gibi
korkarak sürüyorum izlerini
iyi ki varsın
ey güzeller güzeli
çok saat oldu
ve ben hep o aynı anı
sadece seni
yaşıyorum
sonsuza dek sürecekmiş gibi
ne vakit baksam
özlem dolu gözlerimle
fotoğraftaki gözlerine
sol yanımdaki çığ
her yanı örtüp
yok etse bile
titreyen ellerim
narin ellerinin üstünde
ve ruhumun denizleri
gecenin bağrını aydınlatan
dolunayı görmüşçesine
med halinde
kabardıkça her yanı
ama her yanı istila etse bile
hayalin gözlerimin tam önünde
bilemezsin takvimlere göre
ne çok saat oldu
oysa ben
hiçbir yaprağı koparmaya kıyamayan
kırılmış kalbin sahibi olan...
sevenler sınırlarda yaşar
alevlerde yürür kalpler
sancılı, korkulu ve zorludur
aşk uçurumun üstüne kurulmuş gibidir
ya ölümüne sever tutunursun
bırakmamacasına bağlanırsın
ya da uçurumdan çok ötede
her an gelir diye ölümü beklersin
dünyaya sadece bir kez gelir
nereye kadar gidebileceğini
sadece bir kez öğrenirsin
hadi korkma ya ölüsün ya da ölecek olan
ya birinin kalbindeki cennette
ya da birinin kalbindeki cehennemdesin
sev ki herkesi o zaman insan olursun...
01.01.12
İsa Yılmaz
hikayemi yazan melek
benden çok seni yazmışsa eğer
şaşmam inan ki
benim ki
bir sen masalı
damarlarımdaki kan
sana doğru akmışsa eğer
ve ağlamışsa gözlerim
yokluğunun yarınsız gecelerinde
şaşmam inan ki
yürümüşse ayaklarım
ardın sıra
ıslak kaldırımlara düşmüşse dualarım
ve tükenmişse saatlerim
kalbinin kum saatinde
şaşmam inan ki
alnımın yazgısını
yazan kalem
tüm sonları sana bağlamışsa eğer
şaşmam inan ki
benimki
bir sen masalı...
19.12.11
İsa Yılmaz
tam da vaktinde
benimle beraber ağlıyor bulutlar
yokluğunun ilk saniyesini
gösterirken saatler
bıraktığın yerde
benimle beraber üşüyor sokaklar
tam da vaktinde
bir ölüm matemi çöküyor
son baharın üstüne
ardın sıra kanıyor gözlerim
sanki beni çağırıyor
toprağın bağrına çekilen yağmurlar
gidersen ağlarım demiştim ya
yalanmış meğer, ölüyorum
kıldan ince, kılıçtan keskin
bir köprü üstünde
ateşe doğru yürürken
yokluğuna düşüyorum...
22.12.11
İsa Yılmaz
son
bir tek duan kalır bazen
onu istersin
sanki diğer herkes
mezarda sessizce uyuyan
soğuk bedenlermiş gibi
ruhunun kaldırımlarında yürüyen gölge
bir tek o imiş gibi
son
bir tek duan kalır bazen
onu istersin
sanki kalbinde nefes alan
bir tek o imiş gibi
yaşama sevinç katan
o mutluluk tılsımı
sanki onun gözlerindeymiş gibi
son
bir tek duan kalır bazen
onu istersin
ömrüne kazılan tükenmez yazı
onun kaleminden çıkmış gibi
onsuz tüm sayfalar bomboş kalacakmış gibi
son
bir tek duan kalır bazen
onu istersin...
15.12.11
İsa Yılmaz
nasıl vazgeçer ki insan
emanet bırakmışsa tüm nefeslerini onun kalbinde
ve can diye atıyorsa onun içinde
sonsuza dek yaşamak için mecbursa ona
hani onun yokluğunu bile düşünemiyorsa
nasıl vazgeçer ki insan
muhtaçsa bir yudumluk mutluluk için
onun yağmur bakışlarına
çöl kadar susuzken
var olmak için sığınmalıysa onun serabına
nasıl vazgeçer ki insan
sevmişse bir uçurum kenarında
ve tutunmuşsa onun can damarına
dipsizlere düşmemek için muhtaçsa ona
nasıl vazgeçer ki insan
03.11.11
İsa Yılmaz
Kadın Severse
bir kadın severse
ölümüne sever
eğer ilk bakışta göremiyorsan
ölümü onun gözlerinde
uzatmayacaksın gereksizce
bir kadın severse
ölümüne sever
eğer ilk bakışta görebiliyorsan
onun gözlerinde aşkı
bir daha bırakmamalısın
o ihtiras dolu bakışları
bir kadın severse
ölümüne sever
ve giderse
dönmemecesine gider
yine de çok iyi bilir ki
asla unutamayacaktır sevdiğini
kadın severse
ölümüne sever
tutkuyla bağlanır
pişmanlık duymadan adanır
en kötü şartlara hazırdır
Mecnun'un adı var
Asıl kahraman Leyla'dır
kadın severse
ölümüne sever...
30.10.11
İsa Yılmaz