Kaldır yüzündeki o kahrolası gölgeyi
Sök at dilindeki hızar kadar keskin öfkeyi
Sevgiyle erit kalıp kalıp buz tutmuş yüreği
Silinsin yeryüzündeki oluk oluk...
Songül BÜYÜKPINAR
Bir yanım asi isyankar sevdam
Bir yanım ıssız kimsesiz yalnızlığım
Bir yanım kanayan yaralı geçmişim
Bir yanım çığ gibi biriken özlemlerim
Ve
Sensizliğe sürgün yüreğim
Düşüyorum...
Uyandım isteksizce gün ışığını kuşanarak
Sensizlik geldi çöreklendi inatla yanıbaşıma
Yüzümde acı bir gülümseme beliriyor sadece
Koskoca 46 yıllık yaşamın her bir karesinden...
Zindan karası bir 29 ağustos
Yokluğunun sancıtan beşinci yılı sevgilim
Gittikçe ağırlaşıyor sensizlik yüreğimde
Hala için için kanatıyor sanki özlemin
Benden...
Küsmüsün konuşsana çocuk
Neden bakışların öyle donuk
Neden ellerin düşmüş boşluğa
Dişlerine kurşun sıkışmış
Kan kokusu yakar genzini
Tükür tükür onu çocuk
Yakışmıyor adına uslu durmak
Feryat...
Ne uzaklaştırıp atabiliyorum seni yüreğimden
Nede bir başkasını koyabiliyorum yerine
Hiç çarpmıyorki zaten yüreğim bir başkasında
Kilitlemişim gönlüme açılan bütün kapıları
Sönmüş bir yanardağın...
Bir gün özlem olurda düşersem aklına
Ateş olur kor olur yakarsam bağrını
Pişman olur geri dönersen eğer
Belki buralarda görmezsen beni
Bilki sensiz...
Siliniyor hafızamdaki en güzel anılarım
Kayboluyor sanki bütün geçmişim
Yük oluyor omuzlarımda hayatım
Ağır geliyor artık nefes alışlarım
Yitip gidiyor avuçlarımdan umutlarım
Ayazda kalıyor...
Siliniyor hafızamdaki en güzel anılarım
Kayboluyor sanki bütün geçmişim
Yük oluyor omuzlarımda hayatım
Ağır geliyor artık nefes alışlarım
Yitip gidiyor avuçlarımdan umutlarım
Ayazda kalıyor üşüyor...
Tutki sana geliyorum bütün benliğimle
Bekler misin dört gözle gelişimi..
Olaki bulamazsam yoluda kaybolursam
Arar bulurmusun beni nerde olsam..
Sürgün yemiş aşık gezgin gibi
Yorgun...
Kadasını belasını aldığım deli yüreğim
Sen tarifsiz anlamını bilmediğim kadar derinsin
Birikmiş özlemler ikimizde bir bütün aslında
Ben karanlık yüzünün aydınlık yanıyım belkide
İçimden...
Dev buz dağları gibi önüme çıkan
Yığın yığın pişmanlık ve keder oldun taa içimde
Her karanlık olduğunda hüzün olup oturdun yüreğimde
İçimde biriken...
Gözlerimin içine bak bendeki seni görmek için
Yüreğime girde gör nasıl ateşlere düşüp yandığımı
Sonra bana kendini anlat benim dilimden sevgili..
Yine bir akşam üstü,
Çıkabildiğim en yüksek,
Gidebildiğim en uzak yerdeyim.
Sadece ben aklımda sen,
Ve,
Nazlı nazlı saçlarımda dolaşan rüzgar.
Birazdan her zamanki gibi,
En güzel...
Siyahlara bürünmüştü kadın,
Bakışları buğulu ve yorgundu,
Islaktı bir şeyler saklıyordu kiprikleri,
Ellerinde buz dağları oluşmuştu sanki,
Parmaklarında ne çok özlemler birikmişti,
Saçlarının akında...
Yüreğin yüreğime değsin usulca,
Hadi gelde güzel bir söz et yamacıma,
Gönül sevdasını bulmuş tutuşmuş,
Kalbi olan bilir aşk bu işte,
İstersen ateşe at...
Biliyormusun aşkın en güzel yanı bütün yolların eninde sonunda sana ulaşması sanki,
Mesela bazen ellerinin ellerime sevgiyle uzanıp dokunmasının yetmesi,
Ne bileyim...
Meğer ne kadar duygusuz ve yavanmış aşkın,
Kör karanlık gecelere hapsettin varlığımı,
Sensiz nasıl güçsüzüm bir bilsen sevgili,
Eskiden buralarda sanki gülümserdi gökyüzü,
Sen...