Ey oğul ! atandan, al öğütünü
Gördüğün dost bilme, dara düşmeden
Kimse kara bilmez, ayran –sütünü
Sırtım sağlam sanma, zora düşmeden
Virüs girmiş, muhabbettin...
alirizamalkoc
Pirince yapışmış, beyaz taş gibi
Toplumda gizlenen, ne sülükler var!
Meyve diye, hasatta yekün tutan
Sağlama ayrılmış, ne çürükler var !
Dokununca damarına köpürür
Tüm...
Yaşar iken bilmeli, zamanın değerini
Herkes kendisi vursun, nefsine eyerini
Canlar Canân’ı bulsun, hissettirsin yerini
Bakamazsın yüzüne, tabutun aynası yok
Ölüm nasihat amma, ölene...
-oğula, oğullara, oğulverenlere –
Vâsi atanırsa, hür iradene
Aklını, fikrini çaldırma oğul
Sorumluluğun var, can varedene
Vazifen yaşatmak, soldurma oğul
Hem dünyalık gözün, hem kalbî...
Söylenen bunca söz kalmış öğütte
vefa; semtin adı "bile" değilmiş...
Balık çıkmış, güneşlenir söğütte
İnen yağmur küle, "göle" değilmiş...
Hani insan donup kalır ya...
Isırıp ısırıp kanatmak niye?
İnsanoğlu başka birşey olmalı
İki eli, iki ayak yetersiz
İnsanoğlu başka birşey olmalı
Hırsı vardır, duyguların önünde
Yelkenlisi, rüzgârın ters yönünde
Sürdüğü...
“Var!” denildi, ayak sürdük toprağa
Hakk’ın divanına durmaya geldim
Muhabbeti, su yürütür yaprağa
O Kutlu Nebi’ye ermeye geldim
Tebessümler sahte, bakış riyakâr
Kimine zayiat, kimisine...
Kelimeler topladım ben yıllarca
Mânâ yükledim de, şiire döndü
Talihsiz bahtıma, kafiye koydum
Nice çözülmezler, uğura döndü
Söz harmanı, hazır ise hasada
Bütün yollar, kapalıdır...
Tanıyasın Yaradan’ı her daim
Üzerine farzdır, “boşlama” oğul!
Halk içinde hizmetkâr ol canlara
Tek kişilik hayat “düşleme” oğul!
Kanmayasın, şu dünyanın süsüne
Cazip görüntüsü, gümbürtüsüne
Mevlâm...
Seyreyler kâinatı
İnsan var, insancık var
Bakışında sanatı
İnsan var, insancık var
Zerreden yaratılmış
Enaniyet katılmış
Ünvanla parlatılmış
İnsan var, insancık var
Yutar her daim gâmı
Cennettedir makamı
Ders eylemiş...
Söktüğü cihazdan vida artıran,
Çömez usta gibi şaşkınım dostlar
İnsanlık yaralı, yoğun bakımda
Duyulmaz sesimiz, küskünüm dostlar
Türkü dersen, türkü yaktık yöreden
Evren’e ışığız, mavi...
Şu garip dünyaya ayak basalı
Dikenli dikenli, “ikramlar” gördüm
Kimisi kanunsuz, kimi yasalı
Çaresi düğümlü, ne “gamlar” gördüm
Görüntü aldatır,...
Söz vardır, kâğıt kirletir
Söz vardır, kışta terletir
Söz vardır, göğü gürletir
“Kot” farkı var arasında!
Göz vardır, önünü görmez
Göz vardır, görür de...
Ha gayret can dostlar, sesler yükselsin
Korodaki meşke, vurgunum bugün
Her hücreme buruk nağme yüklensin
Yüküm olmayınca, yorgunum bugün
Bağlama...
Söktüğü cihazdan vida artıran,
Çömez usta gibi şaşkınım dostlar
İnsanlık yaralı, yoğun bakımda
Duyulmaz sesimiz, küskünüm dostlar
Türkü dersen, türkü yaktık yöreden
Evren’e ışığız,...
Hece hece düğümlenen
Bir his, bir duygudur şiir
Neşe verip, hüzünlenen
Tükenmez öyküdür şiir
Yola çıktığında varan
Tuz ile şekeri karan
"Alan yok mu?" diye soran
Özleme...
Bulduk yuttuk hazmettik
Kaptan taşandır şiir
Biz bu yola azmettik
Sözle coşandır şiir
Yürürüz adım adım
"Hece" benim soyadım
Onca eser taradım
Hakk'a koşandır şiir
Göz görmez söz...
Büsbütün karartma, saf yüreğini
Bana da yer ayır, bir dudak payı
Sevdalara yol aç, bil gereğini
Bana da yer ayır, bir dudak payı
Yüklenince...
12