Afyonun dağları mermer ocağı
Hasret gittiğimiz ana kucağı
Kader bu belli değil ne olacağı
Şehit oldu oğlun duydun mu ANAM
Kışlamız döndü yangın yerine
Her...
Mahmut
Sarı kamış senin dumanın tütmez
Bülbül güle dargın dalında ötmez
Yüzlerim dondu tırnaklar tutmaz
Esme rüzğar esme ben donacağım
Bu gece koynunda ben öleceğim
Sarı...
Seni yokluğunda arar oldum ben
Büyüdüm küçüldüm karar oldum ben
Gökteki kuşlara sorar oldum ben
Ela gözlüm şimdi nerelerdesin
Hayal oldu artık pembe bulutum
Tükendi...
Kuru dala bülbül konsa öter mi?
Yürek yanar dışa duman tüter mi?
Bu hasretlik çeke çeke biter mi?
Ben sorarım dostlar cevap vermiyor
Eriyorum...
Bahar geldi artık güller açmaz’mı?
Yüce dağın seli hızlı akmaz’mı?
Deli kızın aşkı da yürek yakmaz’mı?
Akıllı buldum dedim de o da yakıyor
Ulu...
AĞLAMAZ SANMA
Dere çağlamaz sanmada
Kuşlar ağlamaz sanma
Kara sevda çekeni de
Kavrulur yanmaz sanma
Dereyi dere yapan da
Kenarının taşıdır
Güzeli...
Çimler gözyaşı dökerse
Laleler boynun bükerse
Sevenler acı çekerse
Seve seve çekeceğim
Denizler dalga yaparsa
Dağların karı yağarsa
Sevda yüreğime sığarsa
Seve seve katacağım
Arpalar harman olursa
Dertliler derman...
SEN MUTLUMU SUN
Öyle acılar var gelip dinmeyen
Öyle dertler var geçip gitmeyen
Öyle ocaklar var duman tütmeyen
Her kez kaderine boyun büküyor
Sen...
Söyleyin dostlarım birde siz söyleyin
Çektiğim acılar diner mi benim
Söyleyin dostlarım bir de siz söyleyin
Bu gözyaşlarım diner mi benim
Açılarım artık harmana...
Bırakın acılarımla yaşamak istiyorum
Acılarım sizlerin yanında acı çeker
Ben biliyorum.
Ben onlarla yatıp onlarla kalkıyorum
Gözyaşlarım da onların acısı var biliyorum
Nereye gitsem onları...
Ne günler yaşattın be ömür bana
Çocukluk günlerimi çok arar oldum
Eksik kaldığım günlerde oldu
Taştığım da
Durulmuş bir ırmak gibi şimdi
Tam kararındayım
Ağladığım...
Her gün batımında yüreğim sızlar
Sensiz bu geceler çekilmiyor ki
Yastıklar diken oldu kirpikler yaşlı
Sensiz bu hayat çekilmiyor ki
Günlerim geçmiyor hayal kurmakla...
Bir kere dilinden duymak istedim
Günü belli olsun saymak istedim
Allah’ım çok değil bir söz istedim
Seviyorum seni tamam de yeter
Bahar gelmiş...
Bülbül isen gül dalıma kon benim
Üşüyorsan yüreğimde kor benim
Arıyorsan gideceğin yol benim
Adım adım gücenmeden say beni
Kelebeksen konacağın çiçeğim
Taşıyorsan yudum yudum...
Karşıma oturup selamını verdi
Titreyen dudaklar bunları derdi
Allahım bu fırsatı hep bana verdi
Kıyamete kadar söz ister benden
Bu ne büyük aşk bu...
Farkına varmadan kırdıysam seni
Sen büyük insansın bağışla beni
Bir hüzün görüyorum senin gözünde
Kusur var ise eğer benim sözümde
Bin türlü yemine varım...
Geceyle gündüzün farkı ne ise
Çarpan yüreğimizin farkı o kadar
Her gece rüyalarımda misafirimsin
Uyandığım zaman kinim o kadar
Ben yanıp kavruldum fark etmedin...
Kırlangıç yıl geçti yuvaya döndü
Kaç kez güneş doğdu yıldızlar söndü
Dünya ekseninde binlerce döndü
Bir sen dönmedin yuvaya canım
Güneş gökte canlı yerde...