Sizin Şiirleriniz

Uyumlu olursa insanın eşi Kim demiş ısıtmaz sevgi güneşi,? Bağırıp,çağırıp kabalık etme ,,,,Yaklaş güler yüzle onu severek ,,,,Mutluluk içinde..Sevgi içinde * El ele tutunca tutuşur yürek Yürü...

Yüksek dağlara çıktım Bulamadım Yâr’imi.. Gören varsa söylesin Alayım murad’ımı * Kar’dır Aydarın başı Döktürür gözden yaşı Öyle bir sevdalık ki Gezdirir dağı,taşı * Aydar başın yıkılsın Kör olası gözlerin Ne güzelde...

Aşkınla canımı yakıp durursun Bu kaçıncı darbe söyle vefasız ? Dilerim seni’de yaksın kavursun Anam istemiyor diyen vefasız * Gideceğim burdan nem varsa yakıp Yaralı bağrıma...

Geceler yavaş mı? Kalmadı mı hayatın nizamı? Feleğin nişanı? Bilemedi mi vuracak başları taşa? Bitiren kin mi bu hayatı? Kim mi yoksa engel bu aşka? Biter...

Zift kokan pecelerden Karanlık gecelerden Anlamsız hecelerden Bıktım usandım artık * Arsızlar geçti seri Giden gelmiyor geri Doğduğum günden beri Bıktım usandım artık * Hasretim tatlı söze Sis duman çöktü göze Kederler...

Bir zaman saçlarımı örerdin lüle lüle Yüreğinde ölmüşüm haydi git güle güle Kalmamış hiç anımız bitmiş ortak paydamız ,,,,Anlamadın hiç beni Buna can...

Yoksulluk elinden kurudu kanım Takip eder beni hep adım adım Belki’de bu yüzden çaresiz kaldım Süründürür gurbet gurbet yoksulluk * Paran yoksa eğer sevenin olmaz Kimsenin...

Tutuşup yanınca sevda çerağın Aşk’la çarpar gece gündüz yüreğin Tek çare vuslattır Yâr’le ereğin …Gönlünde birisi olunca özel …Sevmekle,sevilmek herşeyden güzel * Eline değince o Yâr’in...

Seni özlüyorum Hem de ne kadar çok… Izdırabımı bir bilsen Acın kalbimde hala saklı.. Seni özlüyorum Yıllar pranga vursa da ben hala seviyorum Gözlerimdeki yaş kurusa da.. Kahrın...

Gam kervanı ile yürüme sakın kara gözlüm Beni bırakıp ta gitme geride bırakma ölüm Muhabbet ilinin suyumu söyle bana çıktı Seversen Mevla’yı beni...

Sonra, gülüşlerimin tam ortasına düştü yalnızlığım. Daha, mutlu olmayı bile sekerek öğrenmişken, mutsuzluğum tekleyerek geldi nefesimin sefasına. Kesik kesik çalan...

Kaç atmosfer, kaç katman uzaksın sesime biliyor musun? Kaç gök kuşağı koptu senden sonra? Kaç dilek küstü ağacına? Yıldızlar kaymayı unuttu, Yağmurlar yağmayı. Kokusunu, çiçeğini...

Aynı sırada otururduk biz sınıfta, Ben onun kalemini kullanırdım hep. Bilerek yanlış yazdığım zamanlarım olurdu çilek kokulu pembe silgisini kullanmak için… Yazılıda...

Sonbahar da gelmiştin parçalı bulutu yüreğime, Sonbahar da sevdim ben boncuk gözlerini.. Ve yine sonbahar da gitmiştin, O gün bugündür; Dört mevsimi sonbahar yaşıyor, Sol...

Söylesene! Kaç haber kaynağında manşet olur şimdi yokluğun? Kaç son dakikaya sığdırabilirsin izdihamını? Merkez üssüm ne kadar hesaplayabilir gidişinin şiddetini? Ne kadar silebilir...

Özünden sevseydin böyle etmezdin Birde soruyorsun dünden ne kaldı ? Ortada bırakıp çekip gitmezdin Birde soruyorsun dünden ne kaldı ? * Çok şey var hatırda...

Gönlümün goncası Nazlı meleğim Bir türlü Yâr senden geçemiyorum Bu nasıl bir duygu nerden bileyim ! Her gece kapında geceliyorum * Şiirler yazarım hep hece,hece Kâbuslar...

Aşkın ateşini döşte yakan o Bana çelme takıp yine yıkan o El gibi karşıma geçip bakan o …Mutluluk hakkımdır yanına varak …Yare haberimi arz...